Müftü İşliyen Ramazan ayı ile ilgili uyarıda bulundu

Afyonkarahisar İl Müftüsü Burhan İşliyen, Ramazan ayının yaklaşması ile artan türbe ziyaretlerinde gerçekleştirilen tuhaf ibadet şekilleri ile ilgili vatandaşları uyararak, “Türbelerdeki bazı davranışların bir kısmının Allah katında değeri olmadığı gibi, bir kısmı da insanı büyük günahkar yapar” dedi.

Yaklaşan Ramazan ayı nedeniyle basın toplantısı düzenleyen Müftü İşliyen, müminlerin Ramazan ayını en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığının Ramazan ayı ile ilgili ana temasının “Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın” olduğunu ifade eden İşliyen, “Ramazan ayının oruç ve ibadet ayı olması sebebiyle yoğun olarak ibadetle geçilen bir ay olması gayreti içerisinde olacağız.

Bu Ramazan’a mahsus olmak üzere fakir, yoksul, muhtaç ve ihtiyaç sahibi toplumun hemen her kesimine ulaşmak için birlikte bir çaba göstereceğiz. İnşallah Afyonkarahisar halkımızla birlikte ziyaret edilmeyen bir hasta, hali hatırı sorulmayan bir yetim ihtiyaç sahibi bırakmayacağız” dedi.

“SABAH EZANI OKUNMASI ORUCUN BAŞLADIĞINI İFADE EDER”

Ramazan ayında kentte gerçekleştirilecek faaliyetlerle birlikte oruç hakkında bazı uyarılarda da bulunan Müftü İşliyen, “Teravih ve yatsı namazlarına ilave yapmayacağız, vaktinde kılınacak. İmsak vaktinde ezanlarımız zamanında okunacak. Sabah ezanlarının okunması iki anlama gelir; bir orucun başladığını ifade eder, iki sabah namazının o andan itibaren kılınabileceğini ifade eder.

Ben buradan bütün kardeşlerimize şunu duyurmak istiyorum, ezanın, ‘Allah-u Ekber’ dediği an, aynı zamanda orucun başladığı andır. Onun için ezan okunurken bir şey yiyilip içilmemeli. Çok az sayıda camide teravih ve sabah namazları hatimle kılınacak. Kesinlikle ücret vermek sureti ile evlerde mukabele okutma uygulaması yapılmamalıdır. Bunun dinen bir karşılığı yok. Bundan bir sevap da beklenilmemelidir” şeklinde konuştu.

“ALLAH DUALARA ARACI İSTEMEZ”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müftü İşliyen, “Özellikle Ramazan aylarında sıkça gerçekleştirilen türbe ziyaretlerinde birtakım tuhaf ibadet şekillerinin olduğu görülüyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusunu da yanıtlayarak şöyle devam etti:

“Kabir ve türbe ziyaretleri, orada yatan kişinin haline görüp ibret alması için caiz görüşmüştür. Türbelerden, kabirlerden medet ummak, oralara özgü ibadetler yapmak, bez bağlamak mum yakmak, su dökmek, duvarlarına taş tutturmak gibi şekeri ve tuzu okutup evlerindeki yemeklerine katmak gibi benzeri davranışların tamamı İslami çerçevede ifade edersek hurafe ve anlamsızdır.

Bir kısmının Allah katında hiçbir değeri olmadığı gibi, bir kısmı da insanı büyük günahkar yapar. Bir kısmı da insanın imanına zarar verebilir. Dolayısı ile türbe ve kabir ziyaretlerine dair Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan metinlere riayet edilmeli.

Biz bütün kardeşlerimizden dinimizin hurafe kabul ettiği şeylerin yapılmamasını emrediyor. Allah dualarımıza aracı ve bir başkası vasıtası ile yapılmasını değil direk rahmet ve mağfiretine kendisine irtica edilmesini ister. Türbelerdeki yanlışlara ortak olma sureti ile sevap kazanayım derken günah işleme durumuna düşmemeye de dikkat etmeliyiz.”