Tercihiniz ne olursa olsun, mutlaka sandığa gidin”

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Avukat Burcu Köksal, 16 Nisan referandumunun ülkenin geleceğine yön verecek düzeyde öneme sahip olduğunu söyledi.

Köksal vatandaşlara çağrı yaparak, “Bu seçim bir parti seçimi değildir. Bu seçim ülkemizin geleceğini belirleyeceğimiz bir seçimdir. Tüm vatandaşlarımız sandığa gidip tercihleri ne olursa olsun oy kullanmalılar” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumun, demokrasi için ölüm ve kalım arasındaki çizgiyi belirleyeceğini kaydetti. Köksal, “Tek adam rejimi, hiçbir ülkeye hayır getirmemiştir. O yüzden hayır diyoruz” dedi.

BU REFERANDUMDAN “HAYIR” OYU ÇIKACAK

Milletvekili Köksal, 16 Nisan’da Türk Milleti’nin “Demokrasiden vazgeçelim mi, vazgeçmeyelim mi” sorusuna cevap vereceğini kaydetti. Referandum süreci başladığından bu yana Afyonkarahisar ve ilçelerinde gidilmedik belde, ziyaret edilmedik köy bırakmayan Köksal, “50 binin üzerinde vatandaşımızla birebir konuştum, bu Anayasa değişikliği paketinin neden kabul edilmemesi gerektiğini anlattım. Yüzyüze temasta gördüm ki, sandıklarda bir hile olmazsa, trafolara kediler girmezse bu referandumda ‘Hayır’ oyu çıkacak” dedi.

TEK ADAM REJİMİ HİÇBİR ÜLKEYE “HAYIR” GETİRMEMİŞTİR

Tek adam rejiminin dünyadaki örneklerinden de bahseden Köksal, “Tek adam rejiminin uygulandığı pek çok ülkeden örnek verebiliriz. Irak, Libya, şu sıralar dünyanın en kötüsü olarak gördükleri Suriye… Hep tek adam tarafından yönetilen ülkelere örneklerdir. Tek adam rejimi, hiçbir ülkeye hayır getirmemiştir.

O yüzden hayır diyoruz. Evet diyen siyasetçilerin savundukları görüş şu: Amerika Birleşik Devletleri de Başkanlık Sistemi ile yönetiliyor. Orada Başkan’a ‘dur’ diyecek birçok kurul var, bağımsız mahkemeler var. Türkiye’de herhangi bir olayın suç olup olmadığına bile Cumhurbaşkanı karar veriyor” diye konuştu.

18 MADDEDE NE DEĞİŞECEK?

Değiştirilmesi oylanacak maddeleri de kısa kısa hatırlatan Köksal, şöyle konuştu:
“Anayasa Değişikliğinin 2. maddesiyle yetkileri büyük ölçüde elinden alınmış TBMM’nin üye sayısı 600’e çıkartılmak ve en az 187 trilyonluk bir yük vatandaşın sırtına yüklenmek isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 3. maddesiyle milletvekili seçilme yaşı 18’e indiriliyor. Ancak askerliğini yapmamış milletvekillerinin ömür boyu askerlikten muaf tutulacakları sözü veriliyor.

Anayasa Değişikliğinin 5, 6 ve 16. maddelerine göre TBMM’nin bakanları denetleme görev ve yetkisi kaldırılıyor. Milletvekillerinin, meclis kürsüsünden bakanlara sözlü soru sormaları dahi sona erdirilmek isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 7. maddesiyle cumhurbaşkanının tarafsızlığı ortadan kaldırılıyor. Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı da olması isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. maddelerine göre bir partinin genel başkanı siyaset dışı kalması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de başkomutanı yapılmak isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. Maddelerinde yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına "Milli Güvenlik Politikalarını Belirleme" yetkisi veriliyor. Anayasa Değişikliğinin 8 ve 16. maddelerine göre başbakanlık ve bakanlar kurulu kaldırılıyor. Yetki tek adama veriliyor. Osmanlı da dahil olmak üzere Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’ndan vazgeçilmek isteniyor.

Mevcut Anayasaya göre kamu atamaları kriterleri liyakat esasına göre TBMM tarafından belirleniyor. Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre ise aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı da olan cumhurbaşkanının, atama kriterlerini tek başına belirlemesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanının tek başına hem atama kriterlerini belirlemesi hem de Genel Müdürleri, müsteşarları büyükelçileri, valileri, kaymakamları, emniyet müdürlerini, rektörleri, müftüleri ataması isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre cumhurbaşkanın yokluğunda, seçimle gelmiş milli iradeyi temsil eden, aynı zamanda parti grupları arasında tarafsız olan TBMM Başkanının cumhurbaşkanına vekalet etmesi uygulamasından vazgeçilmek isteniyor.

Anayasa Değişikliğinin 8. maddesiyle ekonomik ve sosyal konuların tamamında Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmek isteniyor. Örneğin kıdem tazminatı bir gecede sıfırlanabileceği gibi asgari ücret de dondurabilecektir. Mevcut anayasaya göre yolsuzluk yapan bakanların Yüce Divan’a sevki için 276 oy yeterliyken, anayasa değişikliğinin 9. maddesine göre tek adam rejiminde 400 oy şartı getirilmek isteniyor. Bu aşılmaz zırh neden?”

TBMM DEVRE DIŞI BIRAKILACAK

Anayasa Değişikliğinin 10. maddesiyle cumhurbaşkanına, TBMM’yi devre dışı bırakarak istediği kadar başkan yardımcısı ve bakan atama yetkisi verildiğini dile getiren Köksal, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne güvensizlik adeta anayasaya giriyor. Anayasa değişikliğinin 7, 10 ve 16. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatı dahil olmak üzere merkezi idareyi tek başına, istediği gibi şekillendirme yetkisi verilmek isteniyor.

Anayasa Değişikliğinin 7 ve 11. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına hiçbir gerekçe göstermeksizin tek başına TBMM’yi fesih etme yetkisi verilmek isteniyor. Atatürk’e bile verilmeyen bu yetki, tek adama verilmek isteniyor. Anayasa Değişikliğinin 7 ve 12. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına olağanüstü hal ilan ederek, yayınladığı kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verilmek isteniyor.

Bu yetkiyle 80 milyonun can ve mal güvenliği tek bir adama emanet ediliyor. Anayasa Değişikliğinin 7 ve 14. maddelerine göre bir partinin genel başkanına hakim tayin etme yetkisi ve yargıyı siyasetin kontrolüne alma fırsatı tanınmak isteniyor. Değişikliğe göre bir partinin genel başkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve başsavcı vekilini, Danıştay üyelerinin dörte birini, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını kendisi tayin edecek.

Anayasa Değişikliğinin 16. maddesiyle, cumhurbaşkanı kendi uygulamalarını denetleyecek Devlet Denetleme Kurulu’nun bütün üyelerini kendisi atayacak” ifadelerini kullandı.

BAŞKAN ÜLKEYİ EYALETLERE BÖLME YETKİSİNE KAVUŞUYOR

Tek adamın yetkilerinin sınır tanımadığının önemle altını çizen Köksal, "Bakınız sadece 18 madde değişikliği ötesinde üniter devlet yapısına sorun oluşturacak bir durum var. 123. maddeye baktığımızda Cumhurbaşkanı veya başkan seçilecek kişi kanun hükmünde kararname ile eyaletlere bölme yetkisine de kavuşuyor. İşte danışmanların şimdiden açıklamaları var.

MHP Lideri bile bundan rahatsız oldu ve önceki gün TV kanalında serzenişte bulundu. Biz 24 Ocak`tan bu yana alanda bunları anlatıyoruz. Geri dönülmez bir yola gidiyoruz. Pazar günü vatandaşlarımız sandığa giderek özgür iradeleri ile çocuklarının geleceği ve tek adam yönetimine dur demek adına korkmadan, ürkmeden, sinmeden hayır oyuna basmalarını umuyor ve bekliyorum. Çünkü bu geleceğimizi tercih etmektir” dedi.