AKÜ`de Osmanlının matematiğe bakışı konuşuldu

AKÜ`de Osmanlının matematiğe bakışı konuşuldu

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü tarafından 17 Aralık 2014 tarihinde “Osmanlı’da Matematiğe Bakış” konulu bir konferans düzendi.


Konferansta konuşan Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Üreyen, Osmanlı’daki ünlü matematikçiler ve matematik bilimine olan katkılarına ilişkin bilgiler verdi.
 

Üreyen, Osmanlı’daki matematik kullanımının öncesinde dünyadaki medeniyetlerde var olan matematik bilimiyle ilgili olarak Mısır bölgesi matematiğinde sayıların toplamsal değerli onluk sistem kullanıldığını söyledi.


Üreyen, “Mısırlılar birinci ve ikinci dereceden denklemlerle çözülebilen problemleri çözebiliyorlardı. Ancak bir denklem falan yoktu. Formülleri yoktu, sembolleri yoktu. Her şey sözle anlatılıyordu” dedi.


Mısır medeniyetinde matematiğin günlük ihtiyaçlara yönelik işlev gördüğünü anlatan Üreyen, “Mısırlılarda işlemler günlük ihtiyaçlarına yönelikti; formül ve ispat yoktu. Geometri, Mısır’da doğmuş deseler de bugünkü manada bir ispat kavramı yok.


O yüzden bugünkü anlamda bir geometriden bahsedemeyiz. Açı kavramı da yoktu; Mısır matematiği ilkokul düzeyinde bir matematikten bahseder” diye konuştu.
 

Dakika ve saniyenin kökeni Sümer-Babil medeniyeti matematiğinden kalma

Üreyen, Sümer-Babil medeniyeti matematiğinde basamak sisteminde 60’lık sistem kullanıldığını belirterek, “Bugün kullandığımız dakika ve saniyenin kökeni buraya dayanmaktadır.


Mısır’dan daha ileri bir matematik kullanmışlardır” dedi. Üreyen, Sümer-Babil medeniyetinde Pisagor teoreminin bilindiğini ifade ederek, “Pisagor teoreminin yanı sıra birinci ve ikinci dereceden bir ve iki bilinmeyenli denklemlerle çözülebilen problemleri çözebiliyorlardı” ifadelerini kullandı.


Üreyen, Sümer-Babil matematiğinde de Mısır matematiğinde de günlük ihtiyaçlara dönük bir matematiğin söz konusu olduğunu vurgulayarak, “İspat kavramı ve formül kesinlikle yoktu” diye konuştu.



Matematik Yunan medeniyeti ile disiplin haline geliyor


Üreyen, eski Yunan matematiğinde matematiğe ispat kavramının ilk kez milattan önce 500’lerde Aydın Miletli Thales’in getirdiğinin kabul edildiğini belirterek, dönemin en önemli matematikçilerini anlatan Üreyen şunları söyledi:
 

“Pisagor, Yunanistan’ın Sisam adasında doğmuştur. Yarı dinsel bir okulu vardır. Pisagor okulu öğrencilerinin matematiğe çok önemli katkıları vardır. Hatta matematik sözcüğünü ilk kez kullanan o okulunun mensuplarıdır.


Matematik sözcüğünün kelime anlamı ‘öğrenilmesi gereken bilgi’ demektir. İlk defa milattan önce 500’lerde Pisagorcular kullanmışlardır.


Eski Yunan’da önemli okullar ve bilim adamları vardır ki bunlardan birisi olan İskenderiye’de bulunan bu okulda yetiştiği kabul edilen Antalya Pergeli Apollonius, 8 kitap yazan önemli bir bilim adamıdır.


O dönemde Datçalı bir bilim adamı olan Eudoksos vardır ki integral teorisinin temelini atan kişi olarak bilinir. İskenderiye Okulu’nun milattan önce 300’lerde yaşayan Öklit isimli de ünlü bir hocası vardır.


Öklit kendinden önceki sayılarla ilgili bilgileri derlemiş, toplamış ve düzene koymuştur ve 13 kitapçıktan oluşan ‘Elamanlar’ isimli bir kitap yazmıştır. Dünyada İncil kadar fazla baskı yapılan bir kitaptır.


Bugün hepimizin okuduğu ve okuttuğu geometrinin temelleri bu kitapla atılmıştır. Yunan döneminde matematik bir disiplin olmuştur. Soyut bir yapıya kavuşmuştur. Artık özel uzmanların uğraşı alanına dönüşmüştür. Teoremler ve ispat yardımıyla adım adım ilerlemiştir.”
 

İslam medeniyeti ile matematik zirveye ulaşıyor


İslam medeniyetinde matematikte çok önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Üreyen, “Abbasiler hâkim olduktan sonra Halife Mansur, Harun Reşit ve Memun çok ilerleme kaybetmiştir.


Memun Bağdat’ta Beytül Hikme diye bir ilim merkezi kurar ve bu merkezde çok önemli bilim adamları yetişir. Bu merkezde yaptıkları ilk iş, Yunan dünyasının baskıcı ortamından Anadolu’da bugünkü Harran bölgesine kaçan bilim adamlarında bulunan eski Yunanca ve Sanskritçe tüm eserlerin Arapçaya çevrilmesini sağlamak olmuştur.


Örneğin bu dönemde Öklit’in ‘Elamanlar’ı Arapça’ya çevrilmiştir. Eski Yunan’ın tüm eserleri Arapçaya çevrilmiştir” ifadelerini kullandı.
 

Üreyen şöyle devam etti: “Bu dönem Orta Çağ dönemidir ve karanlık çağ da denir ama doğu dünyası için parlak ve aydınlık çağdır. Anadolu tarafından Bizans olduğu için İslam âlimleri doğuya yönelmiştir.


Semerkant’a Merava’ya, Horasan’a gitmişlerdir. Daha sonra orada yetişen insanlar Anadolu’ya gelmiştir ya da Anadolu’dan bu bölgelere giden insanlar bir şeyler öğrenmiş ve Anadolu’ya özellikle Selçuklu’ya bir şeyler getirmiştir.


Onlar vasıtasıyla da Osmanlı’ya bilim gelmiştir. Bu dönemde matematikteki önemli bilim adamlarından biri Harezmî’dir. Harezmî, cebir konusunda dünyada ilk kitabı yazan kişidir.


788 yıllarında Beytül Hikme’de çalışmıştır. Astronomik gözlemleri vardır. Harezmî aynı zamanda matematikteki bilinmeyen kavramını ilk defa kullanmıştır ve bilinmeyene ‘şey’ demiştir. Geometri yardımıyla cebir ikinci derece problemleri çözmüştür.”


Cebiri bulan bir Türk olan Harezmî’dir


Sayılar konusunda bugün kullanılan onluk sistemin ve sıfırın Hindistan’da bulunduğunu ifade eden Üreyen, İngilizce cebir kelimesinin Harezmî’nin kitabından türediğini söyledi.
 

Üreyen, şöyle dedi: “O konuda Harezmî, ‘Hesabül Hindu’ diye aslı kayıp olan bir kitap yazmıştır. Doğu dünyasında da batı dünyasında da bugün kullandığımız onluk sistemi bu kitaptan öğrenmiştir. İngilizce cebir ‘algebra’ olarak yazılır.


Bu kelime Harezmî’nin ‘El Cebr vel Mukabele’ isimli kitabından türetilmiştir. Algoritma Türk bir matematikçidir. Esas ismi de Ebû Ca’fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî’dir.


Ebu’l-Vefâ el-Bûzcânî isimli bir ilim adamımız daha vardır. Bu ilim adamı çağı açan en büyük geometrici olarak kabul edilir. Trigonetmeri ilk defa Hindistan’da bulunmuştur.


Sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjantı Ebu’l-Vefâ’nın bulduğu söylenir. İslam dönemindeki bir başka matematikçi ise Rubaileri ile ünlü Ömer Hayyam’dır.


Bu ilim adamı kübik denklemlerin, konikleri ara kesiştikleri noktalar vasıtasıyla çözmüştür. Ömer Hayyam Fars’tır. Bağdatlı Nasrettin Tusi ki dünyada trigonometri konusunda ilk bağımsız kitabı yazan ilim adamıdır.


İslam dünyasında yayınlanan matematik kitapları 1100’lerden itibaren Latinceye çevrilmiştir. Harezmî’nin cebiri mesela bu tarihlerde çevrilmiştir. Ancak batı dünyasında matematik alanındaki patlama 1550’de yaşanmıştır.


1550’lerde kübik denklem çözüldükten sonra batı dünyası İslam dünyasına göre matematikte farkı açmaya başlamıştır. O güne kadar da Osmanlı ile batı arasında çok büyük fark yoktur. Hemen hemen aynıdır.”
 

Osmanlı’nın matematik konusundaki kaynağı Maveraünnehir’dir

Osmanlı’nın matematik konusundaki kaynağının Maveraünnehir olduğunu ifade eden Üreyen, Osmanlı’daki ilk medresenin ise 1330 yılında İznik’te kurulduğunu söyledi ve şunları dile getirdi:
 

“İznik tesadüfen seçilen bir yer değildir; Hıristiyanlık için de önemli bir merkezdir. Bu medresede yetişen âlimlerinden biri Osmanlı’ya tasavvufu getiren Davut El Kayseri’dir. İkinci medresede Bursa’da açılır.


Bu medresede yetişen ünlü bir isim vardır ki o da Molla Menari’dir. Mantık kitabı ile ünlüdür. Yıllarca ve asırlarca bu ilim adamının kitabı okutulmuştur. Osmanlı’da matematik dönemi ikiye ayrılır.


1700’lere kadar olan klasik dönem İslam dünyasını takip eden dönemdir. Karlofça Antlaşması’ndan sonra Osmanlı yüzünü batıya çevirmiştir. Osmanlı artık matematik bilen hendese bilen yani mühendislik bilen subay yetiştirmek istemiş ve bunun için okullar açmıştır.


Batıdaki kitaplardan istifade edilerek yeni kitaplar yazılmıştır. Batıya öğrenciler gönderilmiştir. Bu şekilde klasik İslam matematiği bitmiş, batı matematiği başlamıştır. Modern dönemin önemli ilim adamlarından ve Mühendishâne-î Berrî-i Hümâyûn’un ilk başhocası olan Hüseyin Rıfkı Tâmanî’dir.


Kırım’da doğmuştur. Batıdan esinlenerek bir geometri kitabı yazmıştır. Türev ve integrali Osmanlı’da anlatan ilk kişidir.


Başhoca İshak Efendi ki türev ve integralle ilgili ilk kitabı yazan kişidir ki bu isim de Mühendishâne-î Berrî-i Hümâyûn’da baş hocalık yapmıştır. Yine Mehmet Nadir batıda denklemler konusunda eseri yayınlanan 3 matematikçiden birisidir.


Batıda Dickson’ın kitabında ismiyle çözümleri yer almıştır.”



Anahtar Kelimeler:

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.