Gözden kaçırmayın

Sultandağı’na yeni isimler atandıSultandağı’na yeni isimler atandı

Tip 1 Diyabet (Şeker Hastalığı) çocukluk çağında görülen kronik hastalıklar arasında önemli bir yere sahip olup, erken teşhis edilerek komplikasyonların engellenmesi gereken bir hastalıktır.


14 Kasım Dünya Diyabet Günü olması dolayısıyla, çocuklarda görülen kronik hastalıkların başında gelen, ‘ Tip 1 Diyabet’ konusunda bilgiler veren Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde görev yapan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Azer Başkan, Çocuklarda görülen diyabetin önemine dikkat çekerek açıklamalarda bulundu.


Uzm.Dr. Başkan, yaptığı açıklamalarda; Çocukluk çağı diyabet vakalarının ‰98’inden fazlasının İnsüline Bağımlı Diyabet vakalarının oluşturduğunu vurgulayarak, “Tip 1 diyabet, insülin yetersizliği sonucu ortaya çıkan ve kan şekerinin (glukoz) yükselmesine neden olan bir hastalıktır.


İnsülin vücudumuzda pankreas bezinden salgılanan ve kandaki şekerin vücut hücreleri tarafından kullanılmasını sağlayan bir hormondur. Diyabetlilerde insülin salgısı yetersiz olduğu için bağırsaklardan kana geçen şeker hücreler tarafından kullanılamaz ve kan şekeri yükselir.


Çeşitli çevresel ve genetik nedenler sonucu pankreasın insülin üreten hücrelerinin harap olması sonucu diyabet gelişir. Normalde diyabetli olmayan çocuklarda kan şekeri düzeyi 70-110 mg/dl arasındadır. Diyabetlilerde ise kan şekeri bu değerlerin çok üzerine çıkar. Kan şekeri 170-180 mg/dl nin üzerine çıktığında kandaki şekerin bir kısmı idrara da geçer ve idrarda şeker çıkmaya başlar. Diyabetli çocuklar genellikle fazla şekeri idrarla attığı için çok idrar yapma, çok su içme ve kilo kaybı bulguları ile hekime başvururlar.


Diyabetli çocuklarda insülin eksikliği nedeniyle kandaki şekerin kullanılamaması sonucu aç kalan hücreler enerji sağlayabilmek için yağları ve proteinleri parçalamaya başlarlar. Bunun sonucunda kilo kaybı meydana gelir.  Ayrıca yağların enerji üretimi için kullanılması sırasında KETON adı verilen asit yapıda maddeler açığa çıkar. Ketonlar mide bulantısı ve kusmaya neden olurlar. Ayrıca vücuttan bu asit maddeleri atabilmek için hızlı nefes alıp verme başlar. 


Ketonlar idrarla da atılırlar. İdrarda keton olup olmadığı idrar test çubuğu ile kolayca anlaşılabilir. Bu tablo ilerlerse diyabet koması dediğimiz durumla karşılaşabiliriz. Önemli olan erken tanı ile çocuk ve ailesi bilinçlendirilerek etkili tedavi, beslenme ve bakım sürecinin geliştirilmesidir. Çocuklarda görülen diyabet erişkinlerden farklı olduğu için çocukların dışarıdan enjeksiyon ile insülin almaları gerekmektedir. Diyabetin kontrol altında tutulmasında 3 ana unsur söz konusu olup, bunlar; İnsülin tedavisi, Beslenme, Aktivite ve Egzersizdir.


Ailenin katılımıyla ihtiyaçların belirlenerek kişisel tedavi planının hazırlanması esastır. Diyabetli bir çocukta kan şekerini her zaman dengede tutmak zordur. Okul ve arkadaş çevresinde, özellikle beslenme konusunda tedaviye uyum zorlaşır, bu konuda sadece hastayı değil çevresini de bilinçlendirerek, toplumda bu konu üzerindeki farkındalığı arttırmak gerekir” dedi.


Çocuklarda diyabet tedavisi hayat boyu sürer.  Önemli olan bu bilgiler ışığında bilinçli ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyip, sürdürmektir.