Gözden kaçırmayın

OEDAŞ Yenilikçi çözümler üretiyorOEDAŞ Yenilikçi çözümler üretiyor

Akman yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
 
"Bilindiği üzere 2018’ de öğretmen, polis, hemşire ve din görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğinin ifade edilmesiyle birlikte devlet memurlarının gündemine girmişti.
 
Türk Büro-Sen olarak 3600 ek gösterge denilen, devlet memurlarına ek gösterge artışı düzenlemesinin yalnızca belli meslek grupları için öngörülmesinin ve dar bir kapsamda ele alınmasının var olan sorunları çözemeyeceğini kamuoyu ile paylaştık.
 
Ek gösterge konusunun bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi olduğunu ve yalnızca belli meslek grupları için değil, bütün memurlar için ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade ettik. 
 
Kamu görevlilerinin emeklilik sorunlarının başında ek gösterge uygulamasının eksikliğinden kaynaklı sorunların geldiğini özellikle vurguladık. Hazırladığımız kanun teklifi ile soruna bütüncül bir çözüm sunduk. 
 
“Yapılacak düzenlemenin anılan 4 meslek grubu yanında; içinde mesleğe yarışma sınavı ile başlayan ve yeterliliğe tabi olan 4 yıllık lisans mezunu kariyer uzmanlarının, görevde yükselme sınavına göre müdür, müdür yardımcısı şef, VHKİ, Bilgisayar işletmeni, zabıt katibi, mübaşir, tahsildar, icra memuru unvanlardaki 4 yıllık lisans mezunları unutulmasın” dedik.
 
Gelinen noktada yapılması öngörülen düzenlemelerde anılan 4 meslek grubunda bulunan kamu görevlilerinin lisans ve ön lisans mezunlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltileceği, diğer kamu görevlilerinin bu haktan mahrum bırakılacağına dair bilgiler Sendikamıza ulaşmaktadır.  
 
Bu durumda 4 yıllık üniversite mezunu olsalar bile çalışanlarımız 2800; müdürler 3000 ek göstergede kalırken, adı geçen 4 meslek grubunda yer alan ön lisans mezunları dahil çalışanların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceği görülmektedir.
 
Böyle bir uygulamanın adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır.
 
Türk Büro-Sen olarak, ek gösterge düzenlemesinin bu itirazlarımız göz önüne alınarak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
 
Genel İdari Hizmetler sınıfının ek gösterge rakamının 600 puan artırılması beklentileri karşılamaktan uzaktır.
 
Bu çalışmanın bütün unvanlar ve öğrenim durumları dikkate alınarak gözden geçirilmesi gerekmektedir.
 
Ek gösterge artışı ile birlikte; Kamu görevlilerinin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında en önemli unsurların başında ek gösterge rakamlarına endeksli olarak belirlenen özel hizmet tazminatı yansıtma oranı gelmektedir. 
 
 
Ek göstergeye bağlı özel hizmet tazminatı yansıtma oranları arasındaki fark üst gruplarda 20 ile 40 puan arasında değişmekteyken ek göstergesi 3600’ün altında kalan kamu görevlilerinin diğer gruplarla arasında 60 ile 90 puan fark bulunmaktadır. 
 
Bundan dolayı tüm memurlar, emekli maaşı düşmesin diye 3600 ek gösterge talep etmektedir.
 
Bu bakımdan ek gösterge sorununun çözümü tek başına ek gösterge düzenlemesiyle mümkün değildir.
 
Ek gösterge uygulamasına ek olarak tazminat yansıtma oranlarının da Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen’in talep ettiği oranlarda düzenlenmesi ve kamu çalışanlarının emekli maaşlarının yükseltilmesi gerekmektedir.
 
Karar vericilerin bu uyarı ve taleplerimizi dikkate alacağına inanıyoruz.
 
Aksi halde bahsedilen belli meslek grupları ve yalnızca 3600 ek göstergeye endeksli bir düzenleme, ek gösterge konusunu memurlarımızın gündeminden çıkarmayacak, yeni tartışmaları da beraberinde getirecektir.  
 
Türk Büro-Sen olarak, Devletimize güveniyor, ek gösterge konusunda gerekli düzeltmelerin yapılacağına inanıyoruz.
 
Yaşasın Türkiye Kamu-Sen, Yaşasın Türk Büro-Sen! " dedi.