Mısırlıoğlu Vatandaş Hükumet eliyle cezalandırılıyor

 ‘Ekonomiyi şahlandıracağız’ diyenlerin vatandaşı ezdiğine dikkat çeken Mısırlıoğlu, maaş zamlarıyla vergi zamlarının orantısızlığına vurgu yaptı.

Gündeme ilişkin açıklamalar yaparak hükümeti eleştiren İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“AKP iktidarı, yıllardır süregelen başarısızlığının bedelini ne yazık ki vatandaşa ödetmeye çalışıyor. Ülkeyi yönetirken bencil tutumundan taviz vermeyen hükümet, her zamanki bencilliği ile halkı açlık ve yoksulluğa mecbur bırakıyor. Yıl boyunca maaşlarından, kazançlarından, aldıklarından, sattıklarından, faturalarından aralıksız vergi kesilen vatandaş daha ağır vergilere tabii tutuluyor. Türkiye’de üretilen ürün bile yurtdışında daha uygun fiyata satılıyor. Bu durumda Batı’nın bizi kıskanması çok ‘normal’  görünüyor. Çalışanlar daha zamlı maaşlarına kavuşamamışken gelen vergi zamlarıyla neye uğradığını şaşırdı. KDV, ÖTV, MTV tüm vergiler artırıldı. Gelir dengesindeki adaletsiz nasıl büyüdüyse vergilerdeki adaletsizlik de öyle büyüdü. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin yıllık ödemesini yapmış olan biri ikinci kez vergi ödemeye mahkum edildi. Hükümet eliyle fakirleştirilen toplum, artık her kesimiyle ekonomik çöküntüye maruz bırakılmıştır. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir.”

Temel tüketim malzemelerinin yanı sıra hizmetlerin de zamlandığına dikkat çeken Mısırlıoğlu, şöyle devam etti:

“Mal ve hizmet piyasası ekonomik çöküntüyle birlikte zamlanmış ve vatandaşın cebindeki akrep misali onu sömürmeye başlamıştır. Bir evin ihtiyacı olan en temel ürünler bile gelen son zamlarla vatandaşın erişemeyeceği pahalılığa ulaşmıştır. Tuvalet kağıdı, deterjan, çay, şeker, yağ, un, süt ve süt ürünleri gibi aklınıza gelebilecek en temel ihtiyaçlar artık tüketiciyi düşündürür hale geldi. Hizmetler de zamlardan nasibini aldı. Telefon, internet gibi çağımızın en temel ihtiyaçlarından olan hizmetler de KDV zammıyla ulaşamayacağımız seviyeye geldi. Bu çağda ne yazık ki hala kullanacağımız interneti, telekom hizmetini düşünür hale geldik.”

Seyyanen zam adı altında yapılan kelime oyununun altını çizen Mısırlıoğlu, böyle oyunları hükümete yakıştıramadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“AKP hükümeti, ‘seyyanen’ zam adı altında bir düzen kurdu ve memura, emekliye zulmetmeye ant içti. Memurlara yapılan seyyanen zam, emeklilerin maaş ve ikramiyelerine yansıtılmayacak. Ayrıca memur maaşlarına yapılan 8 bin TL’lik seyyanen zam, tazminat hesaplamalarında ve bir sonraki dönem zam hesaplamalarında hesaba katılmayacak. Tam bir aldatmaca olan bu ‘seyyanen’ zam fiyaskosu, ülkenin memur ve emekli kesiminin aklıyla alay edilmesi demektir.”

Mısırlıoğlu; “Emeklilerin aklı ‘seyyanen zam’ bilmecesi ile bulandırılıyor” diyerek şöyle devam etti:

“Sadaka verir gibi peyder pey zam açıkladılar, emeklilerin kafasını ‘seyyanen’ zam bilmecesi ile karıştırdılar. ‘Seyyanen zam’ uygulamasından mahrum bırakılan 16 milyon emekli, enflasyon farkıyla birlikte yüzde 25 zam almış oldu. Anayasal hakkı olan 19,77’lik enflasyon farkını alan emeklilere bu durumda sadece yüzde 5,23 zam yapılmış oldu.”

Mısırlıoğlu, Türkiye’de vatandaşın hükümet eliyle cezalandırıldığını söyleyerek kendi ülkesinde ekonomik çalkantılarla yerle bir olan vatandaşlarımızın Avrupa’da yaşayanlara özendiğini belirtti. Mısırlıoğlu; “Batı bize hayran, Avrupa bizi kıskanıyor nidaları ile vatandaşı avutmaya çalışan zihniyet bilsin ki bu gün gelinen noktada ne yazık ki vatandaşımız kendi ülkesinde barınamayacak hale gelmiştir. Türkiye’de üretilen salça Amerika’da 1 dolara satılırken bizim ülkemizde 3 dolara satılıyorsa AKP’nin şapkasını önüne koyup bir düşünmesi gerekir. Ne yazıktır ki halkımız artık haklı olarak yurtdışı hayalleri kurmaya başlamıştır. Gençlerimizi zaten kaybetmiştik, doktorumuz, mühendisimiz zaten beyin göçüyle bizden uzaklaşmıştı şimdi kalan kesim de bir çıkar yol aramaya başladı. Şahlandıracağız dediğiniz ekonomi yerle yeksan oldu. Kendi hatalarınızın bedelini vatandaşa ödetmeye çalışıyorsunuz. Bu hamleleriniz Türk siyasi tarihinde bir leke olarak kalacaktır. Bilmiyorsanız, bir bilene danışın.” dedi. Kaynak Hasan Öğünç