Demokrat Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Gürcan Şensoy, uzun bir aradan sonra ilk defa bir basın açıklamasında bulunarak, siyasi partileri eleştirdi.
Şensoy ifadelerinde şu cümlelere yer verdi;
"Değerli basın mensubu arkadaşlarım ve Afyonlular;
Seçimlerin yaklaştığı bu günlerde medyadan izlediğiniz gibi adeta yüksek gerilim hattındaymış gibi ?Biz böyle yaptık, siz de şöyle yapın? tarzında ittifak arayışları ve ittifak dayatmalarını a yoğun olarak yaşamaktayız.
Seçim insanları germek için değil insanların özgür iradelerinde oluşan sorunları gidermek amacıyla yapılır. Seçmenler, siyasetçilerden sorun olarak gördükleri konular üzerinde çözüm önerileri bekler.
Bugün Afyonkarahisar?ın en önemli sorunlarından bir tanesi sanayileşmenin ve kalkınmanın milliliğinin bir göstergesi olan şeker fabrikalarının birden bire özelleştirmeye çıkartılarak satacağız-sattırmayacağız gerginliğinin yaratılmasıdır.
Bizler demokrat parti şeker fabrikalarını sadece sağlıklı şeker imalatından ibaret olmayıp modern hayvancılığın, şeker fabrikası makinelerinin imalatının, hayvancılığın yem malzemesi olarak küspenin, pancardan üretilen alkolün ve ispirtonun da lokomotif fabrikaları olarak görmekteyiz.
Ve özellikle kar eden şeker fabrikalarının satılmamasından yanayız.
Bugün iktidar partisinin milletvekillerinin ve oy verenlerinin bile ?Şeker fabrikalarını niçin satıyoruz?? sorusuna cevap aradığı bugünlerde şeker fabrikalarını satmak sattırmayacağız refleksine dönüşmeden milletin beklentisi yönünde olmalı ve inadım inat satılacak zihniyetinde kararlı olunacaksa Afyonkarahisar şeker fabrikası Afyonlularda kalmalıdır.
İnatlaşmaların, ötekileştirmelerin, milletin ve devletin menfaatlerinin ötesindeki siyasal kararların kimseye faydası yoktur.
Değerli basın mensubu arkadaşlarım;
Hepimizin de yağışsız bir kış mevsiminden de anlaşılacağı gibi yetkililer tarafından son 44 yılın en kurak mevsimini yaşadığımız söylenmektedir. Bugünlerde en yetkin ağızlardan sulama amaçlı sularımızın özelleştirileceği, özel sektöre devredileceğinin açıklanması çiftçimiz arasında her şeyi satmaya çalışan devlet kanaati uyandırmakta ve zaten tarımı yapmakta zorlanan çiftçimize rahatsızlık vermektedir. Çitçimizin tarım yapmaya tekrar özendirilmesi ve teşvik edilmesi gerekirken şeker fabrikaların özelleştirilmesi, sulama kanallarının özelleştirilmesi tarımı geriletmekten, Türk tarımını dışarıya muhtaç hale getirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.
Ordumuzun düzenlediği Afrin harekatı bir gerekliliktir ve geç kalmışlıktır. ?Bu günlere nasıl geldiğimiz eleştiri hakkımız saklı kalmak kaydı ile?, kahraman ordumuzun moral ve motivasyonu sınırlarımızda tek bir terörist kalmayıncaya kadar desteklenmelidir.
Her kim olursa olsun Afrin harekâtından oy devşirmeye çalışmak ordumuzu taraf haline getirmektir.
Ve hiç kimsenin Afrin harekâtını siyasi rekabet unsuru haline getirme hakkı yoktur. Afrin harekâtı, kimseye neden yaptığımızın hesabını verilmeyecek ölçü ve değerde milletin bekası ve üniter yapının korunması ?bir daha kandırılmayacağımızın ilanı? anlamında meşru ve milli haktır.
Değerli basın mensubu arkadaşlarım;
Seçim sathına girilmesinin göstergesi olarak kabul edilen bazı vaatlerin ve siyasal söylemlerin demokrasiye uygun ve kaynaştırıcı olması DP olarak bizlerin siyaset kurumu üyelerinden ön önemli beklentisidir.
İstanbul Büyükşehir belediye başkanının en çok oy veren semtlere metronun öncelikle götürüleceğini söylemesi millete yapılan antidemokratik dayatmadır ve demokratik yönetimin yanlış ellerlerde olduğunun göstergesidir. Halkımız arasında amiyane tabirle ne kadar ekmek o kadar köfte sözünü çağrıştıran bu açıklama demokrasi adına, millilik adına, yerlilik adına, ülkenin modernizasyonu adına ülke yönetiminin yanlış ellerde olduğunu ifade etmektedir. Siyasetçilerin ve yerel yöneticilerin bu tür söylemlerden uzak durması milli birliğe en çok ihtiyacımız olduğu bugünlerde en önemli beklentimizdir. İktidar gücü ile oy devşirmeye yönelik bu tür açıklamalar milleti aleni tehdittir ki bu millet tehdide ve boyun eğmeye asla gelmez.
Bi vesile hemşerilerimizin Regaip kandilini kutlarım." Dedi.