Bende bir basın mensubu olarak, konuyu takip etmek adına, haber yapmak adına bizzat orada bulundum. Gerçekten söz konusu salon hınca hınç doldu, hatta almadı. Dışarda da çok sayıda bekleyen insanlar vardı. Koçak salona sloganlar ve tezahuratlar eşliğinde geldi. Çok sayıda kendisini destekleyen vatandaş Koçak’ı ayakta alkışladı.
İnanın konuya ve olaylara tamamen objektif bakıyorum hani bir laf vardır derler ya. “yiğidi öldür ama hakkını ver” diye bizde o gözle bakıyoruz . Koçak hakikaten, duruşu, beyefendiliği kariyeri ve siyasi hayatı ile çok sayıda insanın gönlünde yer etmiş, kendisinin dediği gibi her evde bir oturacak bir minderi olan , çalacak kapısı olan bir kişi. Fakat siyasette bir türlü yüzü gülmedi. Kendisi Ak Partiden İhraç edildiğinden bu yana, tam 12 yıl siyasetten uzak kalmış, 5 yıl önce de sizlerin bildiği gibi Afyonkarahisar’dan iyi parti’den Belediye Başkanlığına aday olmuş,kazanamamış.
Kendisinin ifade ettiğine göre, partiden ihraç edildikten sonra, yeniden partiye dönmek için, partiye dava açmış, dava dokuz ay sürmüş, sonuç olarak dönme kararı ret ile sonuçlanmış. 2024 yılı Mahalli idareler yerel seçimlerinde, Ak Parti’ye kabul edilmiş, kendisine yaklaşık 2 ay önce rozet takılmış, O gün Ak Parti’den Belediye Başkanlığı için , kalabalık bir destekçisi ile aday adaylığını açıklamış, yapılan istişareler ve görüşmeler, parti içi çalışmalar neticesinde aday gösterilmemiş.
Ha birde çoğunuz duymuşsunuzdur, ve bizzat kendisi de o günkü konuşmasında söyledi, yok MHP’de kabul görmemiş yok CHP’yi kendi istememiş, gibi çok sayıda, ortalıkta dönen dedikodulara da, cevap niteliğinde bir açıklamada bulundu. Dedi ki “ben 12 yıl boyunca sustum, kenarda durdum, bu zamana kadar sustuğum yıllar dahil, beni sürekli bir yerlere sokuşturdular, bu dedikodular ve algı oyunları ile bana tuzak kurdular” gibi bir cümle kurdu. Kendi açısından elbette haklıdır.
Zaten kendisi “ben siyasetçi değilim, sizlerin hizmetkarıyım, siz dur deyin durayım vur deyin vurayım “ yani “siz ne derseniz ben onu yapacağım” diyor destekçilerine, dışardan bizim gözlemlediğimiz kadarı ile, Mahmut Koçak’ın paraya, ya da pula da ihtiyacı yok. Tek Derdi kendisinin de ifade ettiği gibi hizmet etmek. Eyvallah ama, ben de bir gözlemci olarak kendisine şu tavsiye de bulunuyorum.
Eğer kabul ederse, şu kadarını söyleyeyim, bazen nerede duracağını bilmek lazım ve sabretmek lazım, herkesi dinlemek ama, her denileni yapmamak lazım, çok fazla öne düşmemek lazım, taşın ağırlığı her zaman yerindedir. Hakikaten bunları yapmazsa, sayın Koçak kendisini çabuk yıpratır. Bir öneri daha, bakıyorum da bu dönem seçim pusulalarına çok sayıda esamesi okunmayan partiler var.
Oy oranları hiç dikkate bile alınmayacak derecede olan partiler var. Bence Koçak’ın kendi şahsi oyu, bu esamesi okunmayan çok sayıda partinin oyunun önüne geçer. Ben olsam bir parti kurardım, şaka değil sahiden, Çün ki Koçak’ın çevresi, sadece Afyon’da değil, ülkenin her yerinde, seveni ve çalacak bir kapısı var. Sevgiyle kalın......