İsmail Ögeday

Tarih: 12.10.2023 15:12

Gazze yıllardır zulüm altında

Facebook Twitter Linked-in

Altı gündür süren savaş ve uzun süredir devam eden, Gazze'deki insani krizi bir kez daha göz önünde seriyor. 

İsrail hükümeti ve ordusu, yıllardır Gazze'ye uyguladıkları ambargo ile bu şekilde bir açık hava cezaevine çevrilmiş durumda. Bu yazıda, Gazze'nin tarihi ve çatışmanın kökenlerini anlatarak, yaşananların altında yatan gerçekleri irdelemek istiyorum.

 

Gazze, 1947 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen plana göre, iki devletli bir çözümün parçası olarak kurulan İsrail Devleti'nde olması gereken bir bölge olarak kabul ediliyordu. Ancak bu planın gerçek hayatta Gazze'nin kaderinin belirsizliğini korudu. 1967'deki İsrail, Gazze'yi ele geçirerek başka toprakları işgal etti ve böylece Gazze'nin acı hikayesi başladı.

 

Gazze, 2 milyonun üzerinde insanın yaşadığı, küçük bir bölge olmasına rağmen İsrail tarafından kontrol ediliyor. Burada yaşayan topluluk  Müslüman ve bu insanlar yıllardır temel insan haklarından mahrum bırakılıyor. Elektrik kesintileri, su sıkıntısı, gıda ve ilaç eksikliği gibi sorunlar sık ​​sık karşımıza çıkıyor. Gazze'de sık sık İsrail askeri saldırılarına ve hava saldırılarına maruz kalıyor, son çatışma ise sadece sürekli bir şiddet örneği.

 

Son olaylarda, Hamas'ın diğer adı İslamî Direniş Hareketi olarak bilinen, İsrail'e savaş başlatdığı bir dönemde patlak verdi. Hamas, İsrail'in Gazze'yi kontrol etmesine karşı ortaya çıkan ve Filistin haklarını savunan bir örgüt olarak biliniyor. Ancak bu çatışma sadece Hamas'ın militan unsurları ve İsrail arasında yaşanmıyor, çünkü iki yanındaki masum siviller de zarar görüyor.

 

Çözümün gereken bir sorunu ve barışçıl bir çözüm yolunun bulunması hayati öneme sahiptir. Uluslararası toplumda, Gazze'deki insanların acılarını hafifletmek ve barışı teşvik etmek için daha fazla adım atılması gerekiyor. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların sona ermesi, yalnızca bölgedeki insanlar için değil, tüm dünya için önemli bir hedef olmalıdır.

 

Sonuç olarak, Gazze'de yaşanan çatışma ve çatışma, tarihi bir sorunun sonucu olarak ortaya çıktı. İsrail'in toprak genişletmesi ve Gazze'yi işgal altında tutması, bölgedeki insani krizi derinleştirdi. Umarız ki bu yazı, okuyucuları bu gidişatı daha iyi anlamayı ve barışın öğretilmesine teşvik eder. İsrail hükumeti insanlıktan nasibini almamış bir toplum. Öte yandan ABD yine avuçlarını ovuşturarak,yaşanan bu savaşı fırsata çevirmenin peşinde, 

 

ABD için çocukmuş, sivilmiş, insan haklarıymış tüm bunlar boş ABD'nin tek derdi bu savaşta nasıl rant elde ederim, İsraile nasıl silah satarım onun derdinde. İsrail dünyanın gözü önünde Sivilleri hedef alarak, sivil yerleşim yerlerini, bombalayarak, camileri bombalayarak,insanlığa zulmediyor. Yani kısacası İsrail şu an hedef gözetmeden savaşıyor. İnsanlık suçu işliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da konu ile ilgili olarak Türkiye olarak, tüm resmi diplomasisini devreye sokarak bir an önce savaşın son bulması için çaba sarf ediyor ama, bu savaş ta adeta bir Rusya -Ukraya savaşına dönüşecek gibi. Her şeye rağmen, insanlık ölmemeli, vicdanımızın sesini dinlemeyerek empati yapmak zorundayız. Sevgiyle kalın…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —