Allah (c.c.) Hiç şüphesiz ki iyi huylu, bilgili, kültürlü ve ahlaklı kimseleri sever. Birilerine yaptıkları iyilikleri başa kakanları sevmez. Yalan söyleyenleri sevmez. İki kişinin arasına bozanları sevmez. Laf getirip götürenleri sevmez. Haram lokmalar la beslenenleri sevmez. Başkalarının gıybetini yapanları sevmez. Çocuklarını küçük yaşlarda terbiye etmeyenleri sevmez. Başka insanları küçük görenleri sevmez. Cimrileri sevmez. Kibirlenerek yürüyenleri sevmez. Fakiri, fukarayı, yetimi, öksüzü ve yardıma muhtaç olanları hor görenleri sevmez. Kısacası allah (c.c.) Kendisine kullu yapmayanları, abdest almayanları, namaz kılmayanları, eşe dosta varmayanları sevmez.
nankör olmayalım. Yüce allah’ın bizim için verdiği nimetlerin kadrini ve kıymetini bilerek şükretmeye yönelelim. Hiç şüphesiz ki insanlara teşekkür etmesini bilmeyen allah’a da teşekkür etmesini ve hamdetmesini bilmez. Yapılan güzellikleri görmemek için gözümüzü yummayalım. İnsanlara hizmet etmek için gecesini gündüzünü gözünü kırpmadan harcayan insanları baç tacı etmesini bilelim. Peygamber efendimiz (s.a.v.)’İn de buyurduğu gibi: “sizin en hayırlınız insanlara hizmet edendir.” Sözünü aklımızdan çıkarmamaya özen gösterelim. Allah (c.c.) Dostlarından aşki ne güzel söylemiş:
“Bu günlerde cehaletin son bulsun. “ben cahil değilim, okudum, üç dört tane fakülte bitirdim.” Filan diyorsan ondan bahsetmiyorum ben. Bir adam otuz fakülte bitirir, yüz kamyon kitap okur ama yine de cahil kalır o. Kendisini yaratan yüce allah’ı bilmeyenler, o’nun verdiği nimetleri inkâr edenler, her zaman nefsinin esiri olmaktan kurtulamayanlar, ne kadar kitap okusa da okuduğuyla amel etmeyenler, allah (c.c.)’In yarattıkları küçümseyen, hor gören, aşağılamaya çalışan, başkalarına karşı sevgi ve saygı beslemeyen, kazandığından cömertçe harcamayan, komşusuna dahi selam vermeyenler, misafiri sevmeyenler, sılayı rahim yapmayanlar, fakiri, fukarayı yetimi ve öksüzü koruyup kollamayanlar, kendini diğer insanlardan büyük görenler, bu dünyaya niçin geldiğine hiçbir zaman kafa yormayan insanlar cahilin cahilidir hiç şüphesiz. Bunlardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya bakın.”
Çocuk onsekiz yaşına gelmiş, üniversiteyi kazanmış ve orada okumaya başlamış. Birisi ona soruyor: “namaz kılıyor musun? Kur’an’ı kerim’i okuyor musun?” Onsekiz yaşındaki gencin verdiği cevaba bir bakalım. “sadece cuma namazına gidiyorum. Kur’an’ı kerim-i öğrendim ama okumaya vakit bulamıyorum.”
Yorumlar