Hazreti Mehdi, ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenmiş olan, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz (sav)'den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek,Allah'ın izniyle yegane hak din olan İslam'ı yeryüzüne yerleşik kılacaktır.
Mehdiyet konusu İslam tarihinde her dönemde önemli bir yer tutmuştur. Peygamber Efendimiz (sav)'in çok sayıdaki hadisinde, ismiyle, vasıflarıyla, yardımcılarıyla, devrinin özellikleriyle ve yapacağı icraatlarla ayrıntılı olarak tarif edilen Hz. Mehdi'nin geleceğine dair çeşitli Kuran ayetlerinde de işari manada müjdeler vardır.
Tüm ehl-i sünnet alimleri, Hz. Mehdi'nin ahir zamanda geleceği konusunda ittifak halindedirler. Peygamberimiz (sav)'in müjdelediği bu şahsın geleceği ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim edeceği hakkında, muteber İslam alimleri arasında hiçbir görüş ayrılığı yoktur.
PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN HZ. MEHDİ
HAKKINDAKİ HADİSLERİ "TEVATÜR"
DERECESİNDEDİR
Hadis imamları Hz. Mehdi hakkındaki hadislerin "mütevatir" olduğunu bildirmişlerdir. Bunun anlamı şudur: Mehdiyet hakkında aktarılan hadisler, bu konuda yalan söylemek kastıyla aralarında anlaşmaları teknik olarak mümkün olmayan kişilerden, pek çok farklı kanal vasıtasıyla hadis alimlerine ulaşmıştır. "Tevatür", kelime anlamı olarak "kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber" demektir. (Büyük Lugat-Tür-Dav, 3003) Hadis bilimcilere göre; bir haber birçok kişi tarafından rivayet edilmişse ve bu ravilerin biraraya gelip, haber uydurmaları, durumları itibarıyla mümkün değilse buna "mütevatir" haber denilir. Birçok İslam alimi, Peygamberimiz (sav)'in Hz. Mehdi ile ilgili hadislerinin mütevatir olduğunu bildirmiştir.
Ayrıca dinimizde çok önemli bir kaynak olarak kabul edilen "Kütüb-ü Sitte"de de Hz. Mehdi hakkında birçok "sahih" hadis bulunmaktadır. Kütüb-ü Sitte dışındaki diğer hadis kaynaklarında da Mehdiyetle ilgili pek çok sahih rivayet nakledilmektedir. Alimlerimizin, sahih ve mütevatir hadisleri reddetmenin, Peygamber (sav)'in sözünü reddetmek anlamına geleceği yönündeki ifadeleri de dikkate alındığında, Mehdiyet inancının dinimizdeki yeri ve önemi daha iyi anlaşılır.Hz. Mehdi, yüzyıllardır İslam ümmeti tarafından beklenmektedir. Ancak gerek geçmiş alimlerin izah ve yorumlarından, gerekse günümüzde ve yakın geçmişte yaşayan İslam alim ve mütefekkirlerinin açıklamalarından ve tariflerinden Hz. Mehdi'nin çıkışının içinde bulunduğumuz döneme denk geldiği anlaşılmaktadır. Nitekim rivayetlerde Hz. Mehdi'nin çıkış alameti olarak bildirilen olayların pek çoğunun aynen ve kısa aralıklarla art arda gerçekleşmesi, bu büyük şahsın vazifeye başlamasının yakın olduğunun, belki de başlamış olduğunun açık bir göstergesidir. Peygamberimiz (sav)'in mütevatir ve sahih hadislerinde açıkça haber verilen ve pek çok İslam aliminin eserlerinde detaylı olarak ele aldıkları Mehdiyet konusunda, İslami literatürde pek çok rivayet ve açıklama bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Mehdi'nin geleceğine dair olan sahih hadisler tevatür niteliğini taşımaktadır. (Kıyamet Alametleri, s. 193)
Onların zannına göre, Mehdi vefat etti; geçti gitti... Halbuki, bu babda (konuda) gelen sahih hadis-i şerifler meşhurdur. Hatta tevatür-ü manevi derecesinde olup, taifenin sözlerini tekzip etmektedir. (Mektubat-ı Rabbani, 2/250)
Mehdi'nin geleceğine dair Resulullah (sav)'dan tevatür düzeyinde birçok hadis rivayet edilmiştir... (eb'ul-Hasan Muhammed b. Hasan el-Überi Sicistani, Menakıb'üş-Şafii/Dr.G.Hüseyin Tacirineseb, Mehdilik ve İmam Mehdi, s. 88 ve 405)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!