Bende aynısını yaparak bugünkü cumartesi yazımı asıl gümdemden kaçırsam mı ki?.. Evet, bende 'gerçek gündemi yazsam başıma iş açılır..' diyenler gibi cumartesi yazımı yazayım diyor ve gündemden hemen uzaklaşıyorum. Gelelim yazımıza.. Sultanahmet Camii kapısındaki alçak zincirler huzur makamına girişteki ilk adım olarak ifade edilir ve ‘Mağrurlanma  padişahım, senden büyük Allah var’ sözünün sembolik hali olmuştur.Allah’ın huzurunda herkes eşittir. Kapısından ilk girildiği anda dikkat çeken alçak zincirler ziyaretçileri meraklandırıyor. ‘Enaniyet zinciri’ olarak da adlandırılan bu zincir, mabede girenlerin başını eğerek camiye girmelerini sağlıyor ve Allah’ın huzurunda herkesin eşit olduğu duygusunu veriyor. İnsanlara enaniyet ve benliklerini kapının önünde bırakmaları gerektiğini, çünkü birazdan Allah’a en yakın olan secdeye gideceklerini hatırlatıyor. Bu zincirler huzur makamına girişteki ilk adım olarak ifade edilir. Ayrıca ‘padişahım sen büyüksün, ama unutma ki senden büyük Allah var’ sözünün sembolik hali olmuştur. Bazı zamanlar bu sözleri padişah camiye girerken kenara dizilmiş küçük talebelerden işitirlerdi “Mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var.” Bu zincirler her ne kadar bir insan boyundan çok yukarıda ve istenilen amaca ulaşmayacak seviyede olsa da, asıl amacı padişahların ve saray ahalisinin camiye girerken atlarından inmek zorunda kalmaları içindi. Bazı zincirlerin seviyesi ise sonradan yükseltilmiş. Boyutu eskisi gibi kalıp, eğilerek geçmek zorunda kalınan zincirin olduğu bir örnek ise, Edirne Selimiye Camisinde ve Mevlana türbesindedir. Bunu neden mi anlattım?Birincisi yaşadığı kentin güzelliklerini, bilmeyen, gezip, görmeyenlerin Sultanahmet ve Edirne Camileri gibi tarihi, doğal yerleri ziyaret edip, dünyanın tadına varmalarını tavsiye etmek için..İkincisi benim de bir insan olduğumu ve onca iyilik ve samimiyete karşın yapılan yanlışlar karşısında kırılıp, kalben dökülmemdendir.. Kin bilmeyen, düşmanlık beslemeyen, gerek insan olarak gerekse gazeteci olarak alçakça, bel altı vuruşlar yapmayan, iftira atmayan, gördüğünü yazıp söyleyen bir kişilikte olan benim de ruhum var,  Ve bende zaman zaman kendini beğenmiş, elindeki maddi gücü, altındaki koltuğu böbürlenmek için kullananların kırdığı kalpler için bu meseleyi anlattım.. Evet, konumuza gelecek olursak eğer;Camiye gitmeyen ama camilere saygı duyan, ezan okunurken, rahatlayan ve ezan sesini zevkle dinlerken, ‘yarabbi herkesin gönlüne göre ver, çoluk çocuğumun rızkını ver, günahlarımı affet’ diye dua eden biri olarak bana da, ‘Böbürlenme padişahım senden büyük Allah var’ sözünü bir kez de bana söyletenlerin başında bir çoğumuzun destek verdiği ve her iktidar döneminde kendi yavrularını yiyen canavar olmanın yanında insanlara üstten bakan, burunlarından kıl aldırmayan ve son seçimlerden sonra daha da böbürlenmeye başlayan iktidar partisi camiasındaki bazı kendini beğenmiş, ukalalaradır.. Erdoğan’ın bile illallah ettiği ve baş edemediği bu tiplerin sayılarının son günlerde bir hayli arttığı yetmez gibi bunların iktidarının esiri olan hak, hukuk, adaleti bir kenara iten idarecilerdir, ‘Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var’ sözünü bir kez de  bana ve bir çoğumuza söyleten.. Peki, bunlar kimlerdir?Hala telefonla arayıp ulaşamadıklarındır, cevap verdiğinde konuşması ile kırandır, kindar olduğunu belirten mimikleri ile insanı kerhen dinleyendir, kendisi dışında herkesi akılsız sayandır. Kıldığı namazı emreden dinin emirlerini unutup, kendilerinin bulunmaz kumaş olduğunu sanan firavunlardır ve onların tayfalarıdır..Peki siz tanıyor musunuz bunları? Etrafınıza baktığınızda en az ikisini hemen göreceğinize inanmaya başladığım bu tiplerin unuttuğu tek şey ‘Keser döner sap döner, elbet bir gün hesap döner' sözünün de ‘Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var’ sözünden daha ünlü olduğudur.. Bu nedenle konuşmanızla, mimiklerinizle, davranışlarınızla kalp kıracak hiçbir şey yapmamaya gayret edin..En önemlisi böbürlenmeyin..Çünkü sizden büyük Allah var..