Burada ‘Hay’ ve ‘Hu’ Allah anlamına gelmektedir.
Yani Allah'tan gelen Allah'a gider şeklinde tabir edilir.
Ancak zamanla bu anlam halk arasında değişmiştir.
Peki, Haydan gelen huya gider atasözünün anlamı nedir? Haydan gelen huya gider halk arasında ‘Kolay ve emeksiz kazanılan pek çok şeyin kıymeti bilinmeden yeniden Allah'a döner’ biçiminde ifade edilmektedir.
Haydan Gelen Huya Gider Atasözünün Anlamı Nedir?
Türk Dil Kurumu'na göre Haydan gelen huya gider anlamının gerçek ifadesi ‘Allah'tan gelen Allah'a gider’ şeklinde anlatılmaktadır.
Ancak halk arasında daha çok bedavadan gelen bir kazancın ve eşyanın aynı şekilde boş yere gideceği anlamı çıkmaktadır.
Kısaca Atasözü Açıklaması
Deyimlerden oluşarak kısa hali şeklinde öğüt olarak verilen atasözü, günümüzde pek çok insan tarafından kullanılmaktadır.
Bu atasözleri arasında aynı zamanda Haydan gelen huya gider cümlesi bulunuyor.
Yaygın olarak kullanılan bu atasözünün halk arasındaki anlamı, bedava ve emeksiz kazanılmış olan her türlü şey için, aynı şekilde yine boşa gideceğidir.
Evet, buraya kadar baktığımız da birçok futbolcunun dahil olduğu dolandırıcılık skandalında adı geçenlere bakmak istiyorum.
Ve İstanbul'da "yüksek karlı gizli fon" vaadiyle dolandırıcılık iddialarına ilişkin açılan dava kapsamında, soruşturma aşamasında savcılıkça Fatih Terim'in "müşteki" sıfatıyla alınan ifadelerine..
Ve Fatih Terim , Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Fernando Muslera gibi futbol dünyasında ünlü isimlerin dolandırıldığı ve 'Fatih Terim Fonu' olarak anılan dolandırıcılık zincirinde flaş gelişmeler diye devam eden haberlere baktığımızda haydan gelen dolarların nasıl olup huya gittiğini de görürken bunun bu ülkede ay başını nasıl getireceğim, kirayı nasıl ödeyeceğim, çocuğuma bir süt alabilecek miyim ya da benim gibi adı olmazsa da kendileri gerçek fakir olanların statlar olmasa da doldurdukları kahvehanede pişti oynayıp, maç izlerken atılan ya da yenilen gollerin aslında nasıl olup kendi kalelerine girdiğini düşünmeden kırdıkları masalar aklıma geliyor.
Evet, faiz haramdır deyip, harama ne kadar temayüllü bir toplum olduğumuzu da ortaya koyan bu durum bir kürek toprağın doldurduğu gözleri dolarlar doyurmadığında anlıyoruz vesselam..
Bu arada bankacı hanımın değil, bu hanıma inanıp hay'dan geleni hu'ya geri verenlerin hak etmediği dolarcıklar diye değerlendirip,
ama 'haram olsun' diyerek davanın kamuoyunu daha çok meşgul etmeden, uzatılmadan kapatılması gerekir diye de düşünmekteyim.